Maliki Fahik’i Abdullah B. Vehb’in (v.197/812) hadisçiliği ve el-cami’ine ait tefsir bölümü
Bizi yaratan, bizleri İslam’ın sembolü tevhit inancı ile şereflendiren, bizlere hak ile batılı birbirinden ayırma basireti veren ve bizlere sayısız nimetler bağşeden mutlak âlîm ve hakîm olan Allah’a (c.c.) sonsuz ve ilel ebed hamd ve senalar olsun. Salat ve selâm, son müjdeleyici ve uyarıcı olan; küfre ve delalete meydan okuyan son kutlu Peygambere Hz. Muhammed Mustafâ’ya (s.a.s.) olsun. Cenab-ı Allah’ın (c.c.) rahmeti, kutlu İslam davasının yegane savunucusu olan ve bu dava bilincinin sonraki kuşaklara aktarılması için gayret sarf eden tüm kudema alimlerin behresi olsun. Geçmişten günümüze ulaşmış birçok hadis çalışması bulunmaktadır. Bu çalışmalar içinde bize ulaşan bir çok eser varki ilk dönem âlimlerine aittir. Bu ilk dönem âlimlerden biride hadisçi ve fıkıhçı olma kimliği ile öne çıkan, tebei tâbiîn tabakasından olan Mısırlı âlim Abdullah b. Vehb b. Müslim el- Kureşî’dir (v. 196/812). İlk dönem âlimleri arasında önemli bir ilmî şahsiyete sahip olan İbn Vehb, Mısır’ın fethi ile beraber Mısır’a gelen sahâbîlerden tabiînler tarafından nakledilen rivâyetlerin sonraki kuşaklara aktarılmasında mühim bir rol üstlenmiştir. Abdulah b. Vehb, tedvîn ve tasnîf faaliyetlerinin gündemde olduğu hicrî II. yy.’da yaşamıştır. Onun bu faaliyetlerde bizzat bulunmuş olmasına, ders aldığı hocalarına ve öğrencilerine bakıldığında, onun hadis tarihi ve hadis ilmine katkısı açısından önemli bir hadîs âlimi olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır. Ayrıca onun Kütüb-i Tis’a eserlerinin otorite kazanma sürecinden önce yaşamış olması ve Kütüb-i Tis’a müelliflerinin -İmâm Mâlik hariç- tamamı tarafından, onun tarîki ile gelen birçok rivâyetin bu eserlerde nakledilmiş olması, İbn Vehb’in ne derecede mühim bir ilmî şahsiyete sahib olduğunun diğer bir kanıtıdır. Öte yandan İbn Vehb’e ait birçok eserden söz edilmektedir. Onun bu eserleri arasında el-Câmi’ adlı hadis eserine ait bir bölüm olan “Tefsîru’l-Kurân min Câm’ii Abdullah b. Vehb” adlı eserde geçmektedir. İbn Vehb’in el-Câmi’i, II. y.y.’da Ma’mer b. Râşid (v. 153/770), Süfyân es-Sevrî (161/778), Rabî’ b. Habîb (v. 170/787) ve Süfyân b. Uyeyne (v. 198/814) gibi âlimler tarafından yazılan ilk Câmi’ türü eserlerler arasında zikredilmektedir. İbn Vehb’in el-Câmi’i’ne ait olduğunu söylediğimiz bu bölüm, üç ciltten oluşmaktadır. Eserin ilk iki cildinde, âyetler söylem ve bağlam açısından rivâyetlerle açıklanmştır. Son cildinde ise daha çok Kurân ilimlerinden söz edilmektedir. Doktora tezimizden yararlanarak yaptığımız bu çalışmamızda, İbn Vehb’in hayatı ve kendisi ile ilgili olacak şekilde yaşadığı dönem hakkında bilgi verildi. Ayrıca âyetlerin açıklanması için nakledilen rivâyetler, metin muhtevası ve son râvî bakımından Kütüb-i Tis’a’nın ilgili rivâyetleri ile karşılaştırılarak rivâyetler hadis tarihi açısından incelendi. Öte yandan İbn Vehb’in Kütüb-i Tis’a’ya etkileri, Kütüb-i Tis’a’da İbn Vehb tarîki ile gelen rivâyetler tespit edilmek sûretiyle açıklanmaya çalışıldı ve önemli sonuçlara varıldı. Bu çalışmanın ilk dönemde yaşamış bir alimin kapsamlı bir şekilde tanıtılmasına ve ilk dönem câmi türü bir esere ait olan bölümün hadis tarihi açısından bilinmesine yardımcı olacağını ümit etmekteyiz.