Modern hukuk sistematiğinde şahısların devlet ile olan
ilişkilerinin yanı sıra diğer şahıslarla olan ilişkileri de esas
alınarak Kamu hukuku-Özel hukuk şeklinde bir ayrıma gidilmiştir.
Yapılan bu ayrıma göre Eşya hukuku, Özel hukukun
ana dallarından birini oluşturan Medeni hukuk’un, bireyin
eşya ile her türlü hâkimiyet ilişkisini düzenleyen bir alt dalı
olarak ele alınmaktadır. Eşya hukuku ile birlikte kişiler (şahsın)
hukuku, aile, miras ve borçlar hukuku da medeni hukukun
diğer alt dallarını oluşturmaktadır. Eşya hukuku, kişilerin eşya
üzerindeki haklarının mahiyetini, türünü ve diğer kişilerle
olan ilişkilerini inceleyen bir hukuk dalıdır.
Temeli Roma hukuku’na dayanan Kamu hukuku-Özel
hukuk ayrımını benimseyen Türk Medeni Kanunu’nda Eşya
hukuku, ilgili kanunun 4. kitabında yer almaktadır. Meseleci
bir yöntemle geliştiği için İslâm hukukunun sistematiğinde
böyle bir ayrıma rastlanmaz. Dolayısıyla fıkıh literatüründe
özel hukuk ve kamu hukukuyla ilgili hükümler, meseleler
bağlamında ve dağınık bir şekilde ele alınmıştır. Bundan
dolayı özel hukukun bir alt dalı olan Eşya hukukuyla ilgili
hükümler fıkıh kitaplarında bir arada ve sistematik bir şekilde
bulunmamakta; konuyla bağlantılı hükümler daha çok rehin
hükümlerinin ele alındığı “bâbu’r-rehn”, hapis hakkıyla ilgili
hükümlerin işlendiği “bâbu’l-bey”; kısmen “bey’ bil-vefâ” ve
“icâre” gibi başlıklar altında ele alınmaktadır. Teorik ve felsefi
bir düzlemde ele alınan daha detaylı ve özel konulara ise,
fıkhi kaidelerin sistemli bir şekilde ele alındığı “kavâid” türü
eserlerde rastlamak mümkündür.
İslam Eşya Hukukunu konu edinen bu ortak çalışmada
konular geniş bir çerçevede ele alınmıştır. Aynı zamanda klasik