Search

Dünyaca tanınan, insanları güldüren ve düşündüren Nasreddin Hoca fıkraları Anadolu kültürünün gelecek kuşaklara aktarımında önemli rolü olan folklorik metinlerdir. Sürdürülebilirliğin önem kazandığı günümüzde kültürlerarası iletişime katkı sunan bu kültürel mirasın devamlılığı açısından çevirileri büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla kültürel öğeler ve sembollerle bezeli bu metinlerin çevirilerinin yeterli tarihi ve kültürel bilgi edinilerek dikkatli ve özenli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bu çalışmada Nasreddin Hoca fıkralarının Türkçeden İngilizceye çevirilerindeki kültürel farklılıklardan kaynaklı zorluklar çeviri örnekleriyle sunulmakta ve bu örnekler kültür göstergebiliminin öncüsü Yuri Lotman’ın semiyosfer (göstergeküre), diyalog, sembol, asimetri (bakışımsızlık), sınır, kültürel bellek kavramları çerçevesinde incelenmektedir. Bu kapsamda Nasreddin Hoca fıkralarının İngilizceye aktarımını çeviri göstergebilimi yöntemiyle ele alan ve bunu Yuri Lotman’ın kültür göstergebilimi kavramlarını kullanarak gerçekleştiren ilk incelemedir. Kültür göstergebilimi çalışmaları için de rehber niteliğinde olan bu eser aynı zamanda Nasreddin Hoca fıkraları ve çevirileri üzerine yapılan çalışmalar ve Nasreddin Hoca fıkralarının Türkçeden İngilizceye Çeviri Eserleri ile ilgili bir bibliyografya örneğidir.

Following the coup attempt occurred on July 15, 2016, one of the most important issues occupied the agenda was undoubtedly Bylock. What makes a communication program so popular is the allegation that the people affiliated to the structure which has allegedly attempted the coup communicate through this application and, more importantly, that the ByLock information considered the most important evidence of such criminal proceedings has been obtained unlawfully. Although the ByLock application allows communication through the computer server, the ByLock information and data are fully related to communication and they can be used in the criminal proceeding provided that they are obtained in accordance with the Article 135 of Turkish Code of Criminal Procedure (TCCP). However, 16th Criminal Chamber and Joint Criminal Chambers of the Court of Cassation have carried out their examination pursuant to Article 134 of TCCP due to the fact that the Bylock information is registered in a host computer. Although this method is considered not to be correct, starting from the establishment of the Court of Cassation, the study dwells with the lawfulness of obtaining Bylock information which is carried out under article 134 of TCCP and whose conditions are not satisfied. In accordance with article 134 of TCCP, in order to perform any search, copying and seizure on the computer programs and databases, it is legally required a judicial decision for carrying out the procedures (search, copying and seizure) on the digital materials, based on the grounds that a judicial investigation is initiated and that it is not possible to obtain the evidence by other means. In addition, due to the fact that Bylock server is in another country, the proceedings to be performed should be in conformity with the Law no. 6706 on International Judicial Cooperation in Criminal Matters. Since the application in question allows communication in the Internet environment, the evidence to be obtained should be in compliance with the Electronic Communication Law No. 5809. The study consists of four chapters. The first chapter is on the Bylock application and its features as well as the method of obtaining evidence through information systems. The second chapter concerns the lawfulness of the seizure of the Bylock server. The third chapter is on the evidential value of Bylock information in the context of court decisions, and on the assessments of those decisions. The fourth and final chapter is to relate the review of the Bylock information in the light of the European Convention on Human Rights, and the issues that should be determined by the courts related to Bylock.

Bu eser kıymetli araştırmacı ve yazarlarımızın katkıları ile Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Alanı’nda çalışmalar yapan araştırmacıların çalışmalarının yayınını sağlamak ve yapılan güncel araştırmalar ile bu alana kaynak oluşturmak amacıyla şekillenmiştir. Öncelikle esere çalışmaları ile katkı veren Sayın Araştırmacılarımıza, süreç boyunca desteğini hiç esirgemeyen Sayın Kürşat Çapraz ’a, bilim kuruluna ve eserin baskı, dizgi, tasarım, sayfa düzeni vb. aşamalarında görev alan, emeği geçen InTaders.org platformu ile Hiper Yayınevi’ne ve çalışanlarına sonsuz teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Araştırmacılarımıza literatüre katkı sağlayacak, başarılı çalışmalar diliyorum.

Türkiye’nin güneybatı kıyısında yer alan pitoresk bir kasaba olan Bodrum, kültür ve yaratıcılığın canlı bir merkezi olarak hizmet vererek bölgedeki sanat hayatı için önemli bir odak noktası haline gelmiştir. Muhteşem manzaraları, tarihi önemi ve masmavi sularıyla bilinen Bodrum, yüzyıllardır sanatçıları, yazarları ve müzisyenleri kendine çekmiştir. Bu zengin kültürel etki dokusu, resim, heykel, müzik ve performans sanatı gibi çeşitli biçimlerde sanatsal ifadenin geliştiği bir ortamı beslemiştir. Bodrum’un antik kalıntıların ve modern estetiğin benzersiz karışımı, sanat- sal topluluğunun derinliğini ve karmaşıklığını yansıtarak hem sakinleri hem de ziyaretçileri sanat, tarih ve yer arasındaki karmaşık bağlantılarla etkileşi- me girmeye davet eder. Son yıllarda Bodrum, hem yeni hem de yerleşik sanatçıların yeteneklerini vurgulayan çok sayıda festival, sergi ve atölyeye ev sahipliği yaparak bir sanat merkezi olarak kimliğini giderek daha da sağlamlaştırmıştır. Bu etkin- likler yalnızca yerel sanat topluluğunu kutlamakla kalmaz, aynı zamanda Bodrum’un uluslararası çekiciliğini de artırarak dünyanın dört bir yanındaki sanat meraklılarının ve koleksiyoncuların dikkatini çeker. Ayrıca, yerel hükümet ve özel kuruluşlar altyapıya yatırım yaparak çeşitli sanatsal çabaları sergileyen galeriler ve kültür merkezleri yaratmıştır. Sanat ve kültürü teşvik etme konusundaki bu bağlılık, sanatçılar, eğitimciler ve toplum arasında iş birliğini teşvik etmiş ve çeşitli disiplinler arasında yara- tıcılığı ve diyaloğu besleyen dinamik bir atmosfer yaratmıştır. Bodrum’daki sanat hayatı, gelenek ve modernliği bir araya getirme ve sakinleri ve ziya- retçileri ile aynı şekilde yankı uyandıran özgün bir kültürel kimlik yaratma konusundaki büyüleyici yeteneği ile karakterize edilir. Yerel zanaatkarlar, bölgenin manzarasını ve mirasını yansıtan eserler yarat- mak için yerel malzemeler ve teknikler kullanarak çevredeki doğal güzel- liklerden ilham alırlar. Aynı zamanda, çağdaş sanatçılar küresel temalarla ve yenilikçi uygulamalarla etkileşime girerek benzersiz bir stil ve mesaj füz- yonu ortaya çıkarırlar. Eski ve yeni arasındaki bu etkileşim, yalnızca Bod- rum’daki sanatsal deneyimi zenginleştirmekle kalmaz, aynı zamanda tarihi anlatısının ve modern sanat bağlamındaki dinamik evriminin bir yansıması olarak da hizmet eder. Yerel sanat sahnesi büyümeye devam ettikçe, Bodrum’un yalnızca sanat için bir fon değil, aynı zamanda yaratıcı ifadenin devam eden hikayesine canlı bir katılımcı olduğu giderek daha belirgin hale geliyor.

Sosyoloji, psikolojik ve iktisadi gibi birçok disiplinin ilgi alanına giren tüketici kavramı, toplumun modernleşmesiyle birlikte ciddi bir değişim göstermiş ve günümüz toplumların değişimini ifade etmede en çok kullanılan kavramlardan biri haline gelmiştir. Tüketim, bireyin doğumundan başlayıp ölümüne kadar süren bir eylemi ifade etmektedir. İşletmeler pazarlama strateji kararlarında, tüketim kavramına ve tüketicinin satın alma davranışına büyük önem vermektedir. Günümüzde modernleşen tüketim toplumlarında işletmelerin etkin pazarlama çabaları sayesinde, tüketicinin arzusunun gereksinime, gereksiniminin arzuya dönüştüğü bir bakış açısı yaratılmıştır. Eskiden sadece kendi ihtiyacı kadar ürün ve malları üretip, bunları tüketmekte olan bireyler, modernleşmeyle birlikte sürekli tüketim yapmaktadır.

20. yüzyılın son dönemlerinde başlayan ve günümüzde etkisini daha fazla gösteren teknoloji alanındaki gelişmeler ve küreselleşen ekonomik sistem, doğal olarak uluslararası yapı üzerinde de bir takım değişimlerin yaşanmasına neden olmuştur. Gelişen teknoloji ve her dönem önemli olarak görülen ekonomik yapı, devletlerin kendi aralarındaki ilişkileri belirlerken önemli bir ölçüt olarak yerlerini almışlardır. Teknolojinin günlük hayata iyiden iyiye nüfuz etmesi, bu teknolojiyi ayakta tutacak girdilere olan ihtiyacı da arttırmıştır. Bu girdilerin karşılanması için gerekli olan enerji her ülkede yeterli miktarda olmadığı için devletler ticari anlaşmalar yoluyla enerji ihtiyaçlarını giderme yoluna gitmişlerdir. Ancak enerjinin alınması ya da satılmasının kendi içerisinde birden fazla işlemi içeren bir süreç olması bu ticaretin güvenlik boyutunu da ortaya koymaktadır. Bu noktada enerji, uluslar arası sistemin öncelikli konularından biri haline gelmektedir.Enerji denildiğinde aklımıza artık yalnızca petrol gelmemekte, bunun yanında günlük yaşamımıza en az petrol kadar girmiş doğal gaz da ön plana çıkmaktadır. Evlerimizin ısıtılmasından endüstriyel üretim süreçlerine kadar çok çeşitli kullanım alanlarına sahip doğal gaz, giderek ülkeler arasındaki iktisadi ve sosyal ilişkileri etkileyebilecek bir noktaya doğru ilerlemektedir.

Dünyaca tanınan, insanları güldüren ve düşündüren Nasreddin Hoca fıkraları Anadolu kültürünün gelecek kuşaklara aktarımında önemli rolü olan folklorik metinlerdir. Sürdürülebilirliğin önem kazandığı günümüzde kültürlerarası iletişime katkı sunan bu kültürel mirasın devamlılığı açısından çevirileri büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla kültürel öğeler ve sembollerle bezeli bu metinlerin çevirilerinin yeterli tarihi ve kültürel bilgi edinilerek dikkatli ve özenli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bu çalışmada Nasreddin Hoca fıkralarının Türkçeden İngilizceye çevirilerindeki kültürel farklılıklardan kaynaklı zorluklar çeviri örnekleriyle sunulmakta ve bu örnekler kültür göstergebiliminin öncüsü Yuri Lotman’ın semiyosfer (göstergeküre), diyalog, sembol, asimetri (bakışımsızlık), sınır, kültürel bellek kavramları çerçevesinde incelenmektedir. Bu kapsamda Nasreddin Hoca fıkralarının İngilizceye aktarımını çeviri göstergebilimi yöntemiyle ele alan ve bunu Yuri Lotman’ın kültür göstergebilimi kavramlarını kullanarak gerçekleştiren ilk incelemedir. Kültür göstergebilimi çalışmaları için de rehber niteliğinde olan bu eser aynı zamanda Nasreddin Hoca fıkraları ve çevirileri üzerine yapılan çalışmalar ve Nasreddin Hoca fıkralarının Türkçeden İngilizceye Çeviri Eserleri ile ilgili bir bibliyografya örneğidir.