Kültür Politikası ve Kültürel Diplomasi Genç Araştırmacılar Konferansı 21-22 Ağustos 2020
2018 yılında kurulan İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Politikası ve Kültürel Diplomasi UNESCO Kürsüsü’nün açılışında aynı alanda çalışan kürsülerle birlikte düzenlediğimiz açılışın ardından, en önemli ulusötesi etkinlik olarak bir genç araştırmacılar konferansı düzenlemeye karar verdiğimizde 2019 yılının ortalarındaydık. Konferansın yöntemi, içeriği ve katılımın biçimine karar verirken yine uzun süredir işbirliği yaptığımız UNESCO kürsülerine danıştık. Sonuç olarak, yüksek lisans derecesini almış ve/veya doktora çalışmalarını yürütmekte olan, yaşları ne olursa olsun akademik kariyerinin erken aşamalarındaki “genç” araştırmacılara çağrıda bulunmaya karar verdik. Amacımız benzer durumdaki meslektaşlarıyla diyaloğa geçmelerini ve yapacakları sunumların değerlendirmeleri aracılığıyla meslekte deneyimi olan incelemecilerin yorumlarından yararlanmalarını sağlamaktı. İki gün sürmesini planladığımız konferansın kültür politikasının başlıca temalarına değinmesini arzuladık. Böylece, “Uluslararası İlişkilerin Bir Aracı Olarak Kültür”, “Kültürel Mirasın Yönetimi ve Paylaşımı”, “Kültür Politikasının Yeni Aktörleri: Kentler”, “Kültür Endüstrileri: Bir Vaka Olarak Film”, “Tüm Formlarıyla Kültür ve Sanat” temalarında beş oturum yapılmasını öngördük. Başvuru çağrımız hiç azımsanmayacak bir ilgi gördü. O arada bir şey daha oldu. Genç araştırmacıların yüz yüze buluşmasıyla konferans dışında kalan zamanlarda tanışıp görüş alışverişinde bulunmalarını arzuluyorduk; ancak pandemi patladı ve seyahat yasakları, evlere kapanmalar derken konferansı ertelemek ya da sanal ortamda yapmaya razı olmak tercihleriyle karşı karşıya kaldık. Sonunda araştırmacıların çalışmalarının heyecanını korumak üzere, ikinci alternatif ağır bastı. 21-22 Ağustos 2020 tarihlerinde Covid-19 tüm şiddetiyle hüküm sürerken konferansımız çevrimiçi olarak gerçekleşti. Konferansta dört kıtaya yayılan üniversitelerde görevli olan ya da sektörde profesyonel olarak çalışan toplam on sekiz araştırmacının tebliğleri yer aldı. Araştırmacıların hemen hepsinin, kültür politikasının farklı alt alanlarındaki kuramsal literatürden yola çıkan, ancak yakından izledikleri ya da doğrudan parçası oldukları pratiğin özgün yanlarını analizlerine dahil ettikleri dikkati çekiyordu. Aynı zamanda, ülkelerde hâkim olan günümüzün baskıcı politik ortamının yanı sıra gerginlikler, sıcak ya da soğuk çatışmalar ve eşitsizliklerle süren uluslararası siyasal ortamın kültür politikası üzerindeki (çoğu kez olumsuz) etkilerinin izlerini de sunumlarda görmek mümkündü. Öte yandan, kent ölçeğindeki kültür politikaları bakımından yeterince örneğin sunulup tartışılmaması da dikkat çekiciydi. Yine de bu disiplinlerde çalışan gençlerin yeni kavramlar, farklı metodolojik yaklaşımlar arayışı son derece belirgindi. Sunumlardan sonra, oturumlarda moderatör ve tartışmacı olan meslektaşlarım, elinizdeki yayına ışık tutmak üzere, önemli buldukları notlarını, önerilerini ve eleştirilerini tebliğ sahipleriyle paylaştılar. Oturumlarda yer aldıkları sıra ile, Ayhan Kaya, Jonathan Vickery, A. Ege Yıldırım, Yonca Kösebay Erkan, Franco Bianchini, Asu Aksoy, Esra Yıldız, Ebru Çiğdem Thwaites Diken, Wolfgang Schneider ve Nina Mihaljinac, hepsi konferansın içeriğine unutulmayacak bir katkıda bulundular ve tebliğlerin gözden geçirilmesine yol gösterdiler. Hepsine teşekkür borçluyuz. Konferans bittikten sonra araştırmacılara süre vererek sunumlarını makaleye çevirmelerini istedik. İçlerinden üç tanesi (Milan Dordevic, Özlem Örçen ve Nawres Rouissi) metinlerini ulaştıramayacaklarını bildirdiler. Gelen makalelerin çevrilmesi ve editoryal aşamanın tamamlanarak çevrimiçi yayına karar verilmesi ise bugünü buldu. Şimdi elimizdeki makaleleri Türkçe ve İngilizce olarak sizlere gecikmeli olarak ulaştırabiliyoruz. Konferansın açılışında birer konuşma ile bize destek olan UNESCO Kürsüsü paydaşları, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz ile Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş’e de değerli katkılarını anarak burada teşekkür etmek istiyoruz. Son olarak, sağladıkları destek ile konferansın planlandığı çerçevede gerçekleşmesini ve bu yayına dönüşmesini mümkün kılan Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne de ayrıca teşekkür ederiz. Bu konferanstan edindiğimiz ilk deneyimle, kardeş UNESCO kürsülerinin de daha fazla işin içinde yer alacağı ve genç araştırmacıların yüz yüze gelerek sürmekte olan çalışmaları üzerine karşılıklı önerilerde bulunacakları, ortak projelerin doğmasına ortam hazırlayacak yeni konferansları düzenleyebilmek en büyük arzumuz.