MESNEVİDEN BÜYÜKLERE MASALLAR
“Mesnevi’de Mevlâna konuları, bilgi ve anlama dayalı olduğu kadar, kendine has ve erişilmesi güç bir coşku, vecd ve kıvrak zekâsı ile de anlatmaktadır. Mesnevi hikâyelerinin manzum da olsa Türkçe’ye çevirilerinde, onların Farsça aslının okunuşundaki musiki ve iç ahenge ulaşılamamaktadır. Bunun için ilk önce Türkçe’ye çevrilmiş manzum metnin (tercihan aruz vezinli) elimizde Mevlâna’nın coşku ve vecdli irşad (şiir okuma şekli) tarzına uygun olarak bulunması gerekir. Bundan sonra Mevlâna’nın Mesnevi’deki hikâyelerinin onun dilinden söylenmiş gibi zevkine varmak mümkün olabilir. Mevlâna’nın dilinden, onun coşkulu üslubunu kısmen de olsa verdiğimizi kabul ettiğimiz on bir hikâyeyi MESNEVÎ’DEN BÜYÜKLERE MASALLAR” adı ile bu kitaba almış bulunuyoruz. Hikâye metinleri 7+7 hece vezniyle manzum hale getirilmiştir. Bu kitabın konusu olarak, Mesnevi’deki iki yüz ellinin üzerinde hikâyeden on bir tanesini seçmiş bulunuyoruz. Bu hikâyeler, Mesnevi’deki anlamları olabildiği kadar değiştirilmeden akıcı bir şekilde tercüme edilmiş, anlam tutukluğu verilmemeye çalışılarak, şiir iç ahenginin sağlanmasına itina edilerek Türkçe’ye aktarılmıştır. Biz bu kitapta “Mesnevi’den Büyüklere Masallar” ismi altında ağırlıklı olarak hikâyelerin konu ve olaylar kısmını almış bulunuyoruz. Bu şekilde “BÜYÜKLERE MASALLAR” da Mevlâna’nın coşku ve lirizmi daha fazla duyurulmaya çalışılmış olmaktadır. “” “…. Düşmanın akıllısı can katmadadır cana, Dostunun ahmaklığı bir gün çıkar meydana! Bir ahmağın dostluğu, dost için eziyettir, Dinle şu hikâyeyi, bu konuda ibrettir: Ejderhanın birisi bir ayı yakaladı, Korkunca ejderhadan ayı bastı feryadı... Yiğit kimseler vardır, mazluma yardım eder! Duyunca bağrışmayı, geldi böyle birkaç er Mazlumların sesini uzaktan işitirler, Hak yolundadır onlar, her yere yetişirler …”