Nörobilim, nörogörüntülemedeki ilerlemeler yoluyla id ve süperego ikilisini anlamak için bir yol sağlamıştır. Çok sayıda çalışma, Freud'un teorik yapılarını modern nörobilimle ilişkilendirmeyi amaçlamıştır, özellikle beyin yapılarının onun psişe kavramsallaştırmalarıyla nasıl ilişkili olduğunu araştırmıştır. Örneğin, Hiser ve Koenigs (2018) tarafından yürütülen bir meta-analiz, ön singulat korteksin (ACC) aktivasyonu ile egonun işleyişi arasında bir korelasyon olduğunu göstermiştir. Duygusal düzenleme ve karar vermedeki rolüyle bilinen ACC, egonun id dürtülerini ve süperego taleplerini dengelemedeki aracılık işlevini yansıtır.
Ayrıca, işlevsel görüntüleme çalışmaları dürtüsellik düzenlemesi gerektiren görevler sırasında prefrontal kortekste belirli aktivasyon kalıpları ortaya koydu ve Freud'un egonun rolü hakkındaki iddialarını doğruladı. Van der Molen ve ark. (2014) tarafından yapılan çalışmalar, daha yüksek ego gücüne sahip bireylerin duygusal olarak yüklü uyaranlara daha düşük amigdala tepkileri sergilediğini gösterdi. Bu ilişki yalnızca egonun aracılık işlevini vurgulamakla kalmıyor, aynı zamanda daha güçlü bir egonun id tarafından temsil edilen dürtüsel eğilimleri tamponlayabileceğini de öne sürüyor.