Türk edebiyatının tarihî seyri tetkik edildiğinde, belirli şehirlerde edebiyat ve sanat faaliyetlerinin icra edildiği muhitler oluşmuş ve bu edebî muhitlerde icra edilen faaliyetlerin belirli hamiler etrafında teşekkül ettiği görülmüştür. Tarih boyunca özellikle İstanbul, Bursa, Erzurum ve Diyârbekir gibi şehirler edebî mahfillerin en yoğun olduğu yerler olarak karşımıza çıkmaktadır. Hususiyle dokuzuncu yüzyıldan itibaren Diyârbekir; Ahmed el-Bardahî gibi belagat âlimlerinin yanı sıra bu şehirde yaşamış devlet erkânı, din adamı, mutasavvıf, ilim erbâbı, tüccar ve esnaf gibi farklı mesleklere mensup pek çok dîvân şairi yetiştirmiştir.
Üç yüzden ziyade dîvân şairi ve elliye yakın dîvân sahibi şairin yetiştiği şehir, özellikle XVIII. yüzyılda şair Âgâh zamanında edebî faaliyetlerin icra edildiği bir merkez haline gelmiştir. Bu yüzyılda Diyârbekir, edebiyat mahfillerinin neşv ü nemâ bulduğu bir yüzyıl olmuş, Âgâh-ı Semerkandî önderliğinde “Encümen-i Dâniş” adı verilen edebî mahfiller; yerli ve yabancı şairlerin de dikkatlerini çekmiş, ulemâ ve şuarânın uğrayıp istifade ettikleri bir muhit haline gelmiştir.
Diyârbekir’de yapılan edebiyat müsahabeleri ve müşâarelerinin birkaç yüzyıl devam ettiği bilinmektedir. Bu kitapta, XVI. yüzyıldan başlanarak XXI. yüzyılın başlarına kadar tespit edebildiğimiz dîvân sahibi şairlerin hayatlarına, edebî şahsiyetlerine, eserlerine yer verilmiş ve şairlerin biyografilerinin sonuna şiirlerinden örnekler ilave edilmiştir.