Van’da göç hareketleri

By Prof. Dr. Zeki TAŞTAN, Doç. Dr. Bekir KOÇLAR

Van’da göç hareketleri
Available for 5 USD

Kısaca ekonomik, toplumsal veya siyasi sebeplerle bireyler ile toplulukların

bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir

yerleşim yerine gitme işi, taşınma, hicret, muhaceret olarak tanımlayabileceğimiz

göç olgusunun insanlık tarihi ile koşut olduğu herkes tarafından

kabul gören bir gerçektir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda bilim

ve teknolojik gelişmeler, insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar hızlı bir

şekilde devam ederken göç olgusu, küresel bir sorun olma özelliğini

sürdürmektedir. Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların raporlarına

göre günümüzde 250 milyonu aşkın göçmen bulunmakta ve

bu sayı yer geçen yıl biraz daha artmaktadır. Buna göre yüz milyonlarca

kadın, erkek, çocuk güvenlik ihtiyacı, fiziksel veya psikolojik etkilerden

korunma, daha iyi sağlık, eğitim olanaklarına erişme, bir gruba ait olma,

sosyal statü kazanma, insanlar tarafından kabul görme, takdir edilme ve

saygı görme gibi gereksinimlerle doğdukları ülkelerden farklı yerlerde

yaşamlarını sürdürmektedirler.

Göç konusu, üç büyük kıtanın kesişim noktasında yer alan ülkemiz

için de tarih boyunca etkili olan ve toplumsal, ekonomik, siyasi, tarihi,

kültürel sonuçlar doğuran önemli bir olgudur. Bu nedenle ülkemiz tarih

boyunca gerek iç gerekse dış göç açısından büyük çaplı göç hareketlerine

sahne olmuştur.

TÜİK verilerine göre en çok göç alan ve veren iller sıralamasında

ilk sıralarda yer alan Van’ı odağa aldığımız Van’da Göç Hareketleri adlı

çalışmamızda ülkemizin göç gerçeğine bir kez daha dikkat çekilmiştir.

100/2000 YÖK Doktora programı öğrencileri tarafından hazırlanan bu

çalışmada Van’ın göç tarihi, (Osmanlı’dan başlayarak Cumhuriyet’e kadar)

irdelenmiştir. Bu bağlamda çalışmanın “Göç Kavramına Genel Bir

Bakış” isimli giriş bölümünde göçün kavramsal çerçevesinin belirlenmesi

amacıyla göç kavramı açıklanarak göç türleri ve göç teorileri ele

alınmıştır. Çalışmanın ikinci bölümü “Göç, Kent ve Kentleşme”de genel

anlamda, göç hareketlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan, kentleşme

oluşumları tarihsel perspektifte incelenmiş, kırsal kesimdeki feodal yaşam tarzı, köyleşen kent kavramı, şehir-kır arasında yaşanan sosyal

kopuş gibi hususlar tartışılmıştır.

Ermenilerin XIX. Yüzyılın sonlarına doğru başlatmış oldukları isyan

faaliyetlerinde Van vilayetinin yeri ve buradaki Ermeni göçlerinin

irdelendiği “Devlet-i Aliyye’nin Son Dönemlerinde Van Vilayetinde Ermeniler

Ve Tehcir Sorunu” başlıklı bölümde özellikle tehcir meselesi ve

bununla ilgili uygulamalara değinilmiştir. Kaynak olarak başta Başbakanlık

Osmanlı Arşivi olmak üzere, ana kaynaklar, dönemin gazeteleri,

tetkik eserler ve makalelerden faydalanılmıştır. “Birinci Dünya Savaşı

Sırasında Van’dan Göç Eden Müslüman Mülteciler ve Yapılan Yardımlar”

isimli sonraki çalışmada öncelikle Müslümanların göç etmesine

zemin hazırlayan Ermeni-Rus işbirliği, özellikle Rus işgaliyle başlayan

Müslüman halkın göç şartları, göç esnasında ve sonrasında devletin bu

konuda nasıl bir yol izlediği incelenmiştir. “Siirtlilerin Van’a Göçü (Anılar

ve Katkılar)” başlıklı çalışmada ise Van’a Siirt’ten yapılan göçlerin,

neden yapıldığına, ne şartlarda yapıldığına, göç esnasında ne gibi sıkıntılarla

karşılaştıklarına, göç ettikten sonra göçmenlerin Van’da yaşadıkları

sıkıntılara, uyum süreçlerine ve Van’a yapılan katkılara değinilmiştir.

“Van’da Kırgız Göçü Ulupamir Köyü” isimli son bölümde ise 1950’de

Kırgızistan’dan Afganistan’ın Pamir bölgesine, Afganistan’da başlayan iç

savaş nedeniyle de oradan (1983) Van’ın Erciş ilçesinin Altındere harasına

yerleşen Kırgızlar’ın göç serüveni ele alınmıştır.

Ortaya konan çalışmalarda, dağınık bir şekilde bulunan bilgilerin

derlenip toparlanarak bir bütün haline getirilmesine dönük azami çaba

sarf edilmiştir. Konular neden-sonuç ilişkisi içerisinde, yer ve zaman

esasları göz önünde bulundurularak ele alınmış olup elde edilen bulgu

ve belgelerle desteklenmiştir. Ayrıca tarih çalışmalarının temel prensipleri

olan tarama, tasnif, tahlil, tenkit, terkip aşamalarına da olabildiğince

riayet edilmiştir. Bu yapılırken de göç tanıklarının ya da ikinci nesil göçmenlerin

hafızalarında canlı kalan göç anıları sözlü tarih yöntemiyle ortaya

konulmuştur. Çalışmanın bilimsel yönünü kuvvetlendirmek için de

elde edilen bulguların mümkün olduğu kadarıyla ‘resmi verilerin süzgecinden

geçirmesi ilkesine’ bağlı kalınmıştır. Bunun için Başbakanlık

Osmanlı Arşivi (BOA), Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), TBMM

Zabıt Cerideleri gibi resmi kaynaklardan da istifade edilmiştir. Bunun yanında bütün çalışmalar konunun uzmanı olan hakemlerin değerlendirilmesinden geçilmiştir. Bu bağlamda Prof. Dr. Zeki Taştan, Prof. Dr.

Metin Ayışığı, Doç. Dr. Cavid Qasımov, Doç. Dr. Abdülaziz Kardaş,

Doç. Dr. Ömer Obuz ve Dr. Öğrt. Üyesi Ercüment Topuz’a teşekkür

ederiz. Bu çalışmanın alanına katkı sunmasını dileriz.

Book Details

Buy Now (5 USD)